Kayseri'de düzenlenen "Güvenli bir gelecek için deprem dirençli kentler" konferansında konuşan Jeolog ve Deprem Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, şehri tehdit eden büyük bir riski gözler önüne serdi. Görür, Kayseri'nin Orta Anadolu'nun en büyük fay hatlarından biri olan Ecemiş Fayı'nın tam üzerinde yer aldığını vurgulayarak, bu fayın 7'nin üzerinde bir deprem üretme potansiyeline sahip olduğunu belirtti. Bu durum, Kayseri'nin deprem riski açısından oldukça yüksek bir konumda olduğunu gösteriyor. Konferansta, Erciyes Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Altun da yapıların depreme dayanıklı olarak inşa edilmesinin önemini vurgulayarak, aceleye getirilmemesi gerektiğini dile getirdi. Ayrıca, şehir planlamasında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın çalışmalarının dikkate alınması gerektiğini de ekledi.
Kayseri'nin Deprem Riski
Prof. Dr. Naci Görür, Türkiye'nin tarih boyunca yaşadığı büyük deprem felaketlerine dikkat çekerek, depremlerin Türkiye'nin geleceği için büyük bir tehdit oluşturduğunu ifade etti. Yüzbinlerce insanın hayatını kaybettiği depremleri hatırlatan Görür, deprem dirençli kentler kurmanın önemini vurguladı. Devletin bu konuda sorumluluk alması gerektiğini belirten Görür, milletin bilinçlenmesiyle deprem sorununa çözüm bulunabileceğini belirtti. Siyasi ve ekonomik bağımsızlığın dahi depremlere karşı alınacak önlemlerle korunabileceğine vurgu yaptı. Görür, depremlerin kaçınılmaz olduğunu, ancak hazırlıklı olunması durumunda yıkıcı etkilerinin azaltılabileceğini söyledi. Bu kapsamda, deprem riskinin yüksek olduğu bölgelerde, yapıların depreme dayanıklı olarak inşa edilmesi ve şehir planlamasının buna göre yapılması son derece önemlidir.
Ecemiş Fayı ve Kayseri
Kayseri'nin bulunduğu coğrafi konum ve zemin yapısı da büyük bir risk faktörü oluşturuyor. Prof. Dr. Görür, Kayseri'nin Ecemiş Fayı'nın üzerinde, ayrıca oldukça zayıf bir zemine kurulu olduğunu açıkladı. Bu durum, olası bir depremde hasarın daha da artmasına neden olabilir. Yüksek katlı binaların bu riskli bölgede yapımının dikkatlice değerlendirilmesi gerektiği vurgulandı. Tarihsel deprem kayıtları incelendiğinde, aynı bölgelerde benzer büyüklükte depremlerin tekrarlandığı gözlemlenmiştir. Bu da Kayseri'nin gelecekte büyük bir deprem riskiyle karşı karşıya olduğunu göstermektedir. Kayseri'nin deprem riskine karşı alınabilecek önlemler arasında zemin iyileştirme çalışmaları, yapıların depreme dayanıklı hale getirilmesi ve şehir planlamasında riskli alanların belirlenerek önlemler alınması yer almaktadır. Bu önlemlerin alınması, olası bir depremde can ve mal kaybının azaltılmasında önemli rol oynayacaktır.
Depreme Dayanıklı Şehirler İçin Önemli Noktalar
Prof. Dr. Naci Görür, depreme dayanıklı şehirler oluşturmanın önemini bir kez daha vurgulayarak, sıvılaşma riski taşıyan zeminlere bina yapılmaması gerektiğini belirtti. Şehirlerin gelişimi sırasında, yeşil alanların ve parkların artırılması önerildi. Depremin şiddetinin ve yıkımın şiddetinin, zeminin özelliklerine bağlı olduğunu hatırlatan Görür, belediyelerin ve yetkililerin bu konuda bilinçli ve hazırlıklı olması gerektiğinin altını çizdi. Deprem anında hangi bölgelerin en fazla etkileneceğinin bilinmesi ve bu bölgelerde alınacak önlemlerin belirlenmesi, depreme hazırlık çalışmalarının önemli bir parçasıdır. Kayseri ve diğer riskli bölgelerde, depreme karşı alınacak önlemlerin zaman kaybetmeden hayata geçirilmesi büyük önem taşımaktadır. Bu önlemler, gelecekte yaşanabilecek depremlerin yıkıcı etkilerini en aza indirmeye yardımcı olacaktır.